31 Temmuz 2016 Pazar

yorgun kalmak, yalnız kalmak...

kendi ahmaklıklarımdan bıktım
yorgun düştüm...
kendimce doğruyu yaptım 
çalıştım ve dinlendim
yorgunluğum kısmen bitti...

etrafımdakilerin ahmaklıklarından yıldım
yalnız kaldım...
kendimi onlardan uzak tuttum 
okudum ve dinlendim
yalnızlığım kısmen geçti...

yalnız olmak ahmakla olmaktan iyidir
yormaz...

Tuncay D. Kalemoğlu
31.Temmuz.2016
Kanlıca, İstanbul.

24 Temmuz 2016 Pazar

15 temmuz darbe sonu ortak paydada buluşmak...

sokakta 15 temmuz darbesi hakkında konuştuğumuz bey ile düşüncelerimizi sizlerle paylaşmak istedik... İzleyelim...

***
KAZANAMAYACAKLAR yazımdan alıntı...
http://tdkalemoglu.blogspot.com.tr/2010/09/kazanamayacaklar.html
***

'' El Adamını fark etmeyenlere,
El Adamına hizmet edenlere... (TDK) ''


madem işimiz zor ve çok kaybetmişiz
Gazi'nin ve Cumhuriyet'in sağladığı kazanımların 
kıymetini bilememişiz
eğri oturmuşuz bu güne kadar 
bari doğru konusalım

hatalıyız
suçluyuz
ahmak durumundayız
istisnalar hariç...

bu demektir ki kazananlar başkası
takkiyeci duruşlu olanlar...
tefeci bakışlı olanlar...

hem Gazi ve değerlerini...
hem de inanç ve Allah değerlerini kullananlar...

yani önceden gizli
ama bu gün açık ittifak içinde olanlar...
satılmışlar...
devşir-ilmişler...
hainler...

madem ki anlamışız bunu
ve çaba başlamış karınca kararınca
veya olabildiğince
demek ki
yol alınmaya başlanmış geç kalınmış olunsa da...

var mıydı bu çabalar ve uyanış önceden
evet vardı
ama tırpanlanmıştır...

şimdi gün
o an'dan bu ana sil baştan dır...
o an ki 10.Kasım.1938, saat 09.06 dır...

madem kazanan başkaları var
şimdilik...
ve onlar biz değiliz
şimdilik...
ve varsa bir kaybetme korkusu
o bizim değildir...

kaybetme korkusu olması gerekenler-indir...

kazanamayacaklar...

Tuncay D.Kalemoğlu
(30.Ağustos.2008, arşiv den)

----------------------------------------------------------------------

onurunu,milli değerlerini,bağımsızlığını
Gazi M.K.Atatürk ve silah arkadaşlarının emanetini koruyamamış

bilerek veya bilmeyerek '' EL ADAMININ PEZEVENKİ '' olmuş
bireylerin-milletin-ülkenin bir ferdi olarak
aksi olana kadar ve bu gün için hak etmediğimiz
beyhude '' ZAFER BAYRAMI '' kutlamalarını istemiyorum...

30.ağustos.2010,
Tuncay D.Kalemoglu

4 Temmuz 2016 Pazartesi

güzel bayramlar olsun...

'' aile sevgisi ve sıcaklığına... (TDK) ''

2006'da yazmıştım bir bayram sonrası
'' çaydanlık sesi '' 'ni (*)
aile beraber geçirmişti o bayram günlerini...

dede
anneanne
babaanne
çocuklar
torunlar...

bu gün iki eksik var bizim ailede
içimizde o günden bu güne
Gül anne...
Bekir dede...

***
bizler
bizim neslin büyük bir çoğunluğu
soba başında büyüdü 

ders çalışırken yanında
bir çoğumuz mangal ile ısıtılan odalarda uyuduk...
üstüne konulan güğümlerde sular ısındı
o su ile leğen içinde 
yıkanıldı 
yunuldu...

soba üstüne atılan 
mandalina ve portakal kabuklarının kokuları
tüter bir çoğumuzun burnunda bu gün 
soba üstüne konulan çaydanlık suyunun sesi
kulaklarımızdadır çoğunun
tıslardı buhar olunca kenarından
kaynayınca ve zamanı gelince 
çayı demlemek için konulurdu 
üstteki küçük olanının içine
taşardı alt çaydanlıktan soba üstüne sular
ses çıkarırdı zıplarken kızgın soba üstünde...

işte buydu sevgiyi ve aileyi simgeleyen 
benim '' çaydanlık sesi '' ...

eski radyodan
'' yurttan sesler korosu '' türküleri
'' türk sanat müziği korosu '' fasılları
çalar söylerlerdi gönül damarlarımıza...
işte bunlardı gönül telimizi titreten'' çaydanlık şarkıları '' ...

bunlar ile büyüdük bizler
ailelerimizin sevgisi ve terbiyesi yumağında...
bu sebeple tünemiyor bunlara sahip olanlar
yalan
çirkin
sahte 
'' el adamı'' değerlerinin üzerine...
aramıyor
aklı
bilimi
erdemi
sevgiyi
kardeşliği
dini
inancı
'' el  adamı'' 'nın '' ayak kapıları '' 'nda ...
'' el adamı '' nın gizli yapılarında...

sevdikleri değerleri yanında ve elinde olanlar 
kıymet bilsinler
sokulup konsunlar üzerilerine olsunlar beraber
yoksa fayda yok kimseye
ve yar olmuyor kar etmiyor insana 
başkasına ait olan değerler...

***

değer bilen birey yoksa '' aile '' yok...
aile yoksa '' birlik içinde olan toplum '' yok...
birlik içinde olan toplum yoksa '' millet '' yok...
millet yoksa '' ulus devlet '' yok...
ulus devlet yok ise '' kendine ait bayramın '' yok...
kendine ait bayramın yok ise '' bağımsızlık '' yok...
bağımsızlık yoksa '' yaşam hakkı '' yok...
yaşam hakkı yoksa '' aile '' yok...

aile yoksa birey de yok... (TDK)

düzeltiyorum...
aile olur ama
bireylerin ve ardından toplumların güdüldüğü kadarıyla aile olur...
iki nesile kalmaz bu gidişle...(TDK)

kıymeti bilinmeli değerlerimizin
zira 
elinde iken 
yanında iken 
hayatta iken 
anlaşılmıyor diyor bazı dostlar
sevdiklerini önceden kaybedenler...

hadi daha henüz birlikteyken
güzel bayramlar olsun...

Tuncay D.Kalemoğlu
5. Temmuz 2016

(*) ÇAYDANLIK SESİ
http://tdkalemoglu.blogspot.com.tr/2010/11/caydanlik-sesi.html